Yapay ışığa uzun süre maruz kalmak, sadece uyku kalitenizi değil, aynı zamanda kanser riskinizi de önemli ölçüde etkileyebilir.Yakın zamanda yapılan araştırmalar, özellikle ekranlardan yayılan mavi ışığın vücudun biyolojik saatini bozduğunu ve melatonin üretimini engellediğini ortaya koydu. Melatonin hormonunun, uyku düzeninin yanı sıra tümörlerin büyümesini baskılayıcı ve bağışıklık sistemini destekleyici rolü bulunuyor. Geceleri yapay ışık maruziyetinin, kanser riskiyle doğrudan bağlantılı olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor.
Sirkadiyen ritim diye adlandırılan vücudun 24 saatlik iç döngüsü, hormon salınımından uyku düzenine kadar pek çok önemli fonksiyonu kontrol ediyor. Ancak özellikle gece geçirilen yapay ışık maruziyeti, bu ritmi bozarak melatonin seviyelerini düşürüyor. 2005 yılında yapılan çalışmalar, sanayileşmiş ülkelerde meme kanseri oranlarının, daha az gelişmiş ülkelere kıyasla beş kat daha yüksek olmasının, artan gece aydınlatmasıyla bağlantılı olabileceğini gösterdi. Günümüzde yapılan araştırmalar ise, gece ışığına maruz kalmanın tiroid kanseri riskini de artırdığını ortaya koyuyor.
Her beş kişiden biri hayatı boyunca kansere yakalanıyor ve bu hastalık, ölüm sebeplerinin başında geliyor. Uzmanlara göre, sağlıksız yaşam tarzları, uyku hijyeni eksikliği ve yapay ışık maruziyeti, kansere yakalanma riskini artıran önemli faktörler arasında. Özellikle gece vardiyasında çalışanlar ve gece geç saatlere kadar ekran başında kalanlar, bu risk altında. Sağlıklı ve kaliteli uyku, yalnızca dinlenmekle kalmayıp, uzun vadeli sağlık için de hayati öneme sahip. Uzmanlar, bu alışkanlıkları değiştirmek için bazı basit ama etkili öneriler sunuyor:
Sağlıklı bir uyku rutini oluşturarak, hem gündüz daha enerjik olabilir hem de uzun vadede sağlığınızı koruyabilirsiniz.