Günümüzde artan eğitim ve kariyer baskısı, ruh sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabiliyor. Psikoterapist Sophie Elkins, bu olumsuz duygulardan kurtulmanın yollarını anlatıyor. Uzmanlara göre, sürekli üretken olmaya zorlanan bireyler sadece iş yaşamında değil, ruh ve beden sağlığında da ciddi sorunlar yaşayabiliyor. Elkins, çoğu kişinin dinlenmek istediğinde suçluluk duygusu hissettiğini ancak bunun yanlış bir tutum olduğunu belirtiyor. Ona göre, dinlenmek üretkenliğin düşüşü değil, aksine bir iyileşme ve yeniden enerji toplama sürecidir.
Telefonlarımızın şarjı yokken çalışmasını bekleyemeyeceğimiz gibi, bizler de tükenmişlik yaşarken optimal performans gösteremeyiz. Yapılan araştırmalar, duygusal tükenmişliğin üretkenliği düşürdüğünü ortaya koyuyor. Uzmanlar, yoğun tempolu çalışanların zaman zaman 'zihinsel sağlık günü' ilan etmesi ve kendine zaman ayırması durumunda hem performansın hem de yaşam kalitesinin artacağını vurguluyor. Dinlenmenin, boşa geçen zaman değil, verimliliği artıran bir iyileşme süreci olduğuna inanmak önemli.
Öz bakım faaliyetlerini tembellik olarak görmemeli, bunları zihinsel ve fiziksel yenilenme için bir yatırım olarak kabul etmeliyiz. Üretkenliği sadece iş ve akademik başarıyla ölçmek yerine, sosyal ilişkiler, hobiler ve sanata katılım gibi kişisel gelişim aktivitelerini de bu kategoriye dahil edebilirsiniz. Ayrıca, 'Başarılı olursam değerliyim' düşüncesini bırakıp, yalnızca insan olarak var olmanın yeterli olduğunu kabullenmek ruh sağlığımız açısından faydalıdır. Gerekirse, güvendiğiniz kişilerle duygularınızı paylaşın, bu hem rahatlamanıza hem de destek görmenize yardımcı olur.