Erzurum'da 1966 yılında doğan Sağıroğlu, genç yaşlardan itibaren müziğe olan ilgisiyle dikkat çekti. Çocukken şarkı söylemek en büyük tutkusuydu ve mahallede konserler vererek müzikle iç içe büyüdü. Eurovision şarkı yarışması onun için önemli bir dönüm noktası oldu; yarışma sayesinde tanınırlığını artırdı ve müzik kariyerinde büyük adımlar attı. Soru: Başlangıçta aileniz izin vermese de müzikle temas ettiniz. Bu anlamda müzikal yolculuğunuzun başlangıcını merak ediyoruz. Demet Sağıroğlu: Ailemin işi nedeniyle Erzurum'da doğdum ve büyüdüm. İzmir, Ankara ve sonra İstanbul'da yaşadım. Çocukken şarkı söylemek en büyük zevkimdi, hatta doğum günümde şarkılar söylerdim. Eurovision benim için çok önemliydi ve konserlere avuçlarım açık şekilde katıldım. Konservatuvara gizlice girdim ve Bilkent Üniversitesi'nde opera ve şan eğitimi aldım. Sonrasında Türk Sanat Müziği eğitimiyle kendimi geliştirdim. Soru: Kayahan ile yolunuz nasıl kesişti? Sağıroğlu: Okuldayken Kayahan abimle tanıştım ve birlikte Eurovision'a katılma teklifinde bulunduk. Ancak okul yönetimi izin vermedi. Bu süreç benim için çok değerli ve Kayahan'dan öğrendiğim birçok şey oldu. O zamanlar televizyon programlarıyla tanındım ve müziğe oldukça alıştım. Çocukluk ve gençlik yıllarımı kapsayan bu süreçler, kariyerimin temelini attı. Soru: 1994'te çıkardığınız 'Kınalı Bebek' albümünüzün hikayesi nedir? Sağıroğlu: Kayahan abime yaklaşık 5 yıl vokallik yaptıktan sonra albüm çıkarmak istedim. O zamanlar tekliflere açıktım ama anlaşma sağlanmayınca Uzay Heparı ve Şehrazat'ın teklifini kabul ettim. 'Kınalı Bebek' ve 'Arnavut Kaldırımı' ile büyük başarı kazandık. Bu albümlerle liste başlarında yer aldım ve o dönemin en çok tanınan yüzü oldum. Ancak Uzay Heparı'nın vefatıyla duygusal bir süreç yaşadım. Soru: Ünlü isimlerle çalışmak sizin müzik dünyanıza neler kattı? Sağıroğlu: Her büyük sanatçıdan çok şey öğrenirsiniz. Onların hayata bakış açıları, sahne duruşları ve müzik anlayışları bana ilham verdi. Müziğe farklı perspektiflerle yaklaşmamı sağladı ve birçok sahnede onların yanında oldum. Özellikle Aysel Gürel ve Sezen Aksu gibi isimlerin sözleri ve tavırları, ruhuma dokundu. Soru: Yazdığınız şarkıların hikayeleri var mı? Sağıroğlu: Şarkılarım büyük ölçüde hayatımdan kesitler içeriyor. O zamanlarda kızgın veya üzgünsem, bunu şarkılarıma yansıtırım. Popülerlik için değil, içten gelen duygularla şarkı söylüyorum. Değişen sektör ve zorluklar bana yeni perspektifler kazandırdı. Soru: Müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Sağıroğlu: Opera eğitimi ve Türk Sanat Müziği bilgimle, şarkılarımda çeşitli ezgileri sentezliyorum. Konuşma ve söylemede Türk Sanat Müziği makamlarına yakın durmayı seviyorum, fakat genel olarak pop tarzındayım. Soru: Temsil ettiğiniz diğer sanat disiplinleri nelerdir? Sağıroğlu: Müzik dışında seramik, resim ve heykel çalışmalarım da var. ABD'de sergi açma fırsatı buldum ve sanatın farklı alanlarına ilgimi sürdürüyorum. Her zaman yeni projeler ve çalışmalar peşindeyim. Soru: Gelecek planlarınız nelerdir? Sağıroğlu: Amerika'da 7 yıl kaldım ve yeni şarkılarla geri dönüyorum. Ortak düet projeleri üzerinde çalışıyoruz, birçok yeni şarkım var. Ayrıca konserler, oyunculuk ve sergi etkinlikleriyle sanat hayatımı sürdüreceğim.