Eurovision yarışmasında İsrail'e yönelik tartışmalar yeniden alevlendi.Organizasyonun İsrail'in kurallara uygun biçimde katılımını engelleyen uluslararası tepkilere rağmen, İsrail yine Eurovision'da yer alıyor. Bu durum, yarışmanın politik ve etik değerleriyle ilgili ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Almanya'da uzun yıllar gazetecilik yapmış Dr. Gak, İsrail'in Eurovision'dan çıkarılmaması konusunda Almanya'nın aktif rol oynadığını öne sürdü. Gak, Almanya'nın hukuk, insan hakları ve etik ilkeleriyle çelişen bu tutumunun arkasında güçlü diplomatik ve ekonomik ilişkilerin yattığını belirtti. Ayrıca, geçmişte Rusya'nın Ukrayna saldırısı sonrası Eurovision'dan çıkarılmasına karar verilmesine rağmen, İsrail'in yarışmaya devam etmesi, uluslararası kurumlarda iki yüzlülük eleştirilerini artırıyor.
Gak, 2024 yarışmasında Hollandalı yarışmacı Joost Klein'in İsrail'e karşı aldığı tutumu ve sonrasında yaşanan diskalifiye olayını da eleştirdi. Klein'in İsrail'i açıkça eleştirdikten sonra, haberlerin ve iddiaların hızla yayılmasıyla yarışmadan diskalifiye edilmesini, medya ve organizasyonların gözünde yaşanan adaletsizliği işaret etti. Ayrıca, Eurovision öncesinde RTVE'nin Filistin için barış ve adalet mesajı yayınlaması, organizasyonun politik duruşuna karşı eleştirileri beraberinde getirdi.
İsrail'in Gazze'deki operasyonları ve sivillere yönelik saldırıları hakkında konuşan Gak, Eurovision'un, İsrail'in uluslararası itibarı ve etik değerlerle çelişen davranışlarına sessiz kalmasını eleştirdi. 2022'de Rusya'nın ihraç edilmesine neden olan tutumun, yine İsrail için gösterilmediğine dikkat çekti. Gazze'deki insani kriz ve sivil kayıplar karşısında Eurovision'un politikasını sorgulayan Gak, İsrail'e aidiyet ve propaganda amacıyla katılım sağlandığını düşünüyor.
Gak, Almanya'nın tutumunun temelinde, tarihsel suçluluk ve İsrail ile olan sıkı ekonomik, siyasi ilişkilerin yattığını belirtti. Almanya'nın insan hakları konusundaki tutumu, geçmişte savunduğu ilkelerle uyuşmadığını vurguladı. Sözlerini şöyle tamamladı: 'Almanlar, İsrail ile ilişkilerden büyük ticari fayda sağlıyor. Bu ilişki, tüm etik ve ahlaki bağları aşmış durumda. Gazze'de çocukların öldürülmesi ve sivil altyapının tahribi karşısında sessizlik ve destek, bu ilişkinin ne kadar çelişkili olduğunu gösteriyor.'