Yeniden ekranlara dönüşüm ve canlı yayın heyecanı yaşayan Derya Baykal, kariyerindeki dönüm noktalarını ve özel hatıralarını paylaştı. TRT radyosunda çocuk yaşta başlayan sanat serüveni, ardından Devlet Tiyatrosu ve Hababam Sınıfı’nda önemli roller üstlenmesiyle devam etti. Uzun yıllar tiyatro, radyo ve dizi sahnesinde yer aldıktan sonra televizyon ekranlarında tekrar boy göstermeye başladı. Pandemi döneminde kısa bir aralık veren Baykal, tekrar aktif olmak ve izleyicisiyle buluşmak onun için büyük bir mutluluk kaynağı.
Derya Baykal, 'Derya ile Hayata Dair' programında el işi atölyeleri, sağlıklı yaşam tüyoları ve mutfak tarifleriyle dolu dolu üç saat geçirdiğini ifade etti. Seyircilerin programın uzun olmasını istediğini ve bu nedenle sevildiğini belirten sanatçı, bu onun hobilerinden ve hayattan keyif aldığı alanlardan biri olduğunu söyledi. Ayrıca, kadının emeğine vurgu yaparak, örgü yapabilen, hobileriyle hem kendine hem aile ekonomisine katkıda bulunan kadınların yanında durmanın en önemli hedefleri olduğunu anlattı.
Radyo ve televizyon geçmişine ilişkin anıları anlatan Baykal, ilk olarak TRT radyoda 'Çocuk Saati' ve 'Çocuk Kulübü' programlarında sektöre adım attığını ve burada büyük sanatçılarla tanıştığını belirtti. Radyo Tiyatrosu'nda ilk karşılaştığı isimler arasında usta Macide Tanır ve diğer değerli sanatçılar vardı. Tiyatroya olan ilgisinin nasıl başladığını ise, Devlet Tiyatrosu'nda izlediği Arsen Gürzap oyunu ve tiyatrodaki ilk deneyimlerinin etkisiyle olduğunu anlattı. Tiyatro ve radyo hayatındaki zorluklar ve başarılar onun için çok değerliydi.
Ferhan Şensoy ile tanışması ve onunla geçirdiği zaman da Baykal’ın kariyerinde önemli bir yer tutuyor. Ferhan Şensoy’dan sahne ve tiyatro konusunda pek çok şey öğrendiğini belirtti. Ayrıca, 'Ortaoyuncular' ekibiyle yapılan çalışmaların sanatçı yaşamında ayrı bir kıymet taşıdığını vurguladı. Ferhan Şensoy’un yazarlık ve sahne üzerindeki mirası, onun mesleki gelişimine de katkı sağladı. Her ne kadar yolları ayrılmış olsa da, Baykal ailesi ve çocuklar adına onun mirasına saygı duruşunda bulunmaya devam ediyor.
Baykal, dijital çağın ve yapay zekanın hayatını nasıl dönüştürdüğünü de açıklayarak, radyodan televizyona, telefon ve sosyal medyaya kadar tüm iletişim araçlarıyla deneyimlediği süreçleri anlattı. Sosyal medyayı aktif kullandığını ve yapay zekalarla iletişime geçerek yeni projeler geliştirdiğini dile getirdi. Bu anlatımlar, onun sanat ve teknolojiyi birleştirme vizyonunu gösteriyor. Son olarak, yeni film projesi olarak 'Aşkın Dünkü Çocukları' filmiyle de ilgi çekici bir dönemece adım attığını ve Ünye’de çekimlerde yaşadığı duyguları paylaştı.