Deniz Bulutsuz ve Ozan Güven davasında Güven'in şoförü konuştu
Oyuncu Ozan Güven’in eski kız arkadaşı Deniz Bulutsuz, Güven’in kendisine şiddet uyguladığını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Güven hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “hakaret”, “kasten yaralama” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 3 yıl 9 aydan 13 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Ozan Güven’in de karşı şikayet dilekçesi vermesi üzerine Deniz Bulutsuz hakkında, “yaralama” suçundan dava açılmıştı.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya Deniz Bulutsuz anne, baba ve arkadaşlarıyla katıldı. Sanık Ozan Güven ise duruşmaya katılmadı. Karşılıklı şiddet davasında görgü tanığı olarak Güven'in şoförü Hasan Doğan dinlendi.
Ozan Güven ile 17 yıldır birlikte çalıştıklarını söyleyen ve tanık olarak dinlenen Hasan Doğan, "Tarafları 17 yıldır Ozan Bey'in yanında çalışan biri olarak tanıyorum. O gün bir yemek programı vardı. Tarafları ve arkadaşları aldım bir lokantaya bıraktım. Ozan Bey lokantada yakınlarından ayrılmamamı söyledi. Ozan Bey'in araması üzerine onları lokantadan aldım. Bizimle beraber Deniz Hanım'ın bir arkadaşı da geldi, onu da evine bıraktık. Sonra Ramazan Bey'le bir telefon görüşmesi oldu ve çaya daveti üzerine oraya gittik. Hep beraber otururken Ramazan Bey, Deniz Hanıma, Ozan Bey'le nasıl tanıştığını sordu. Deniz Hanım da 'Bitmemiş bir ilişkim vardı.' diye söze başlayınca Ozan Bey espriye vurarak ve sitem ederek 'İyi bari nasıl seviştiğini de anlat.' dedi. Konu kapandı ve tartışma olmadı. Ardından evden ayrıldık." dedi.
Bulutsuz ve Güven’i eve bıraktıktan sonra kendi evine gittiğini söyleyen Hasan Doğan, “Gece saat 03.15 gibi Ozan Bey beni arayıp Deniz Hanım’ı almamı istedi. Sokağa girdiğimde Deniz Hanım sokaktaydı. Arabaya bindi. Kendi kendine sürekli, ‘Ben bir şey yapmadım’ diyordu. 4-5 kere tekrarladı. Ben de sakin olmasını söyledim. Sonra bana, ‘Ramazan’ı ara Ozan yaralı’ dedi. Öyle deyince ben Ozan Bey’i merak ettim ve eve geri döndüm. Deniz Hanım’a arabada beklemesini söyleyip eve girip Ozan Bey’e seslendim. Üst kattan indi. Sol şakağında kızarıklık vardı. Ayağının altında cam kesiği, ellerinde ve kollarında da izler vardı. Hastaneye götürmeyi teklif ettim ama kabul etmedi. Deniz Hanım'ı istediği yere bırakmamı söyledi. Deniz Hanım'ı arkadaşının evine bıraktım ve ben de evime gittim.” dedi.
Olay gecesi Ozan Güven’in o tarihte 16 yaşındaki oğlu A.G.’nin olduğunu belirten Hasan Doğan, “Oğlunun bahçede ayrı müştemilat şeklindeki konutta kendi düzeni var. Gürültü olduğu takdirde oğlu da duyabilirdi” diye konuştu.
Deniz Bulutsuz’u bir arkadaşının evine bıraktığını söyleyen Hasan Doğan, “Sabah saat 06.00 gibi Deniz hanım beni arayıp Ozan Bey’i sordu. Ben de evde olduğunu söyledim” dedi.
Tanığın ifadesi sonrası soru soran Deniz Bulutsuz, “Beni sokağın ortasında bulduğunuzda ne haldeydim? Ayağımda ayakkabı var mıydı?” dedi. Soru üzerine Hasan Doğan, “Çenesinde kanlı bir bant vardı. Ozan Bey’in yapıştırdığını söyledi. Ayağında ayakkabı olup olmadığını görmedim. Arka koltukta oturdu ve gece karanlıktı” dedi.
Alınan ifadenin ardından söz alan Deniz Bulutsuz, “Herkes üstüne basa basa aramızda bir arbede yaşandığını anlatıyor. Arbede iki insan arasında olur. Arbede iki insanın arasında geçer, burada yaşanan öyle bir şey değil. Benim raporum ve karşı tarafın raporu ortada. Bu bir arbede değil” dedi.
Mahkeme, Deniz Bulutsuz’un iki tanığının davanın seyrine etki etmeyeceği sebebiyle dinlenmemesine, Bulutsuz’un çenesindeki iz için raporun beklenmesine, Adli Tıp Kurumu’ndan kati rapor alınması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Beyanların ardından Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporun beklenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
Yaşanan şiddet olayıyla ilgili Deniz Bulutsuz'un şikayeti üzerine Ozan Güven hakkında, Ozan Güven'in şikayeti üzerine de Deniz Bulutsuz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştı.
Ozan Güven aleyhine yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, Güven'in, "hakaret, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama" suçlarından 13 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Deniz Bulutsuz aleyhine yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede ise Bulutsuz'un, "basit yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi, her iki iddianameyi birleştirerek, iki tarafın da müşteki-sanık olarak yargılanmasına karar vermişti.